kapaklanmak

listen to the pronunciation of kapaklanmak
Türkçe - İngilizce
Caps
(for a sailboat) to capsize, overturn
to fall flat on one's face; to capsize
tip over
kapak
lid

This lid belongs with that jar. - Bu kapak o kavanoza aittir.

This lid is too tight for me to open. - Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.

kapak
(İnşaat) cap

Tom collects bottle caps. - Tom şişe kapakları topluyor.

Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew. - Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.

kapak
cover

I saw Tom's name on the cover. - Kapakta Tom'un adını gördüm.

In the fall, covers are put over the fans in trains. - Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.

kapaklanmak işi
Caps work
kapak
shutter
kapak
flap
kapak
lock
kapak
port
kapak
seal cover
kapak
water gate
kapak
apron
kapak
operculum
kapak
shutting
kapak
open cover
kapak
cup
kapak
door
kapak
bascule
kapak
fireproof shutter
kapak
pelmet
kapak
(Havacılık) canopy
kapak
(Askeri) bolt
kapak
cowl
kapak
(Gıda) closure
kapak
(Tekstil) shuttle race cover
kapak
coverture
kapak
opening
kapak
(Bilgisayar) covers

Tom is making magazine covers. - Tom dergi kapakları yapıyor.

In the fall, covers are put over the fans in trains. - Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.

kapak
protective caps
kapak
cover page

Well, that is a nice cover page. - Eh, o, güzel bir kapak sayfası.

kapak
gate
kapak
plug
kapak
(Tıp) valve

The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve. - Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.

kapak
top
kapak
damper
kapak
{i} seal
kapak
weatherproof hood
kapak
hatch
kapak
covering letter
kapak
lid, cover, cap; stopper, tap; (kitap) cover
kapak
hatchway
kapak
(kitap) dome
kapak
(Anatomi) valve
kapak
bonnet
kapak
stopper, tap
kapak
capsule
kapak
clack
kapak
lid, cover
kapak
door (of a cupboard, wardrobe, etc.)
kapak
(Geometri) segment (of a sphere)
kapak
trapdoor
yere kapaklanmak
(Konuşma Dili) measure one's length
yüzükoyun kapaklanmak
to fall prostrate
kapaklanmak