kızak

listen to the pronunciation of kızak
Türkçe - İngilizce
{i} sled

Tom sat on the sled behind Mary. - Tom kızakta Mary'nin arkasında oturdu.

Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide. - Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır.

sledge
sledge, sled, sleigh, bobsleigh, bobsled; slipway, launching ways; stiffener
mech. way
stock
drag
toboggan
shipway
gantry
chock
gauntry
skid

To some extent, you can control the car in a skid. - Bir dereceye kadar bir kızak arabasını kontrol edebilirsiniz.

sled; sledge; sleigh; toboggan; bobsled
(gemi) slipway
coaster; slipway
cradle
carrier
runner (of a sled, sleigh, or sledge)
(Denizcilik) stocks, ways; ground ways; sliding ways
(Tekstil) Support
sleigh

Tom and Mary went on a horse-drawn sleigh ride. - Tom ve Mary atlı kızak yolculuğuna gitti.

(Askeri) dry dock
(Askeri) slip
packing
chute
bobsleigh
slipper
(Mühendislik) slide

Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide. - Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır.

(Mühendislik) slideway
{i} slipway
{i} coaster
kızak için uygun yokuş
coast
kızak kaymak
to slide on ice, to skate
kızak pisti
toboggan slide
kızak pisti
toboggan chute
kızak yapma
(araba) skid
kızak yapmak
(for a vehicle) to skid
kızak yapmak
to slide
kızak yolu
ice run
kızak yolu
slide
kısık boğuk ses eskimo kızak köpeği
husky
tersane kızak
skid
tutucu kızak
cradle
atlı kızak
sleigh

Tom and Mary went on a horse-drawn sleigh ride. - Tom ve Mary atlı kızak yolculuğuna gitti.

atlı kızak çanı
sleigh bell
ayaksız kızak
toboggan
motorlu kızak
ski scooter
tekerlekli kızak
scooter
çapraz kızak
cross slide
Türkçe - Türkçe
Kar veya buz üzerinde kaydırılan tekerleksiz taşıt. Üzerinde gemi yapılan, onarılan veya gemiyi suya indirip sudan çıkarmaya yarayan ızgara
Ambalajın dibine uzunluğuna çakılan, hem dip levhası elemanlarının tutturulmasını hem de ambalajın yerde kolayca kaymasını sağlayan kereste parçası
Ağaç tablaların kamburlaşmaması için liflere dikey konumda açılan kanala geçirilen uzun parça
Kar veya buz üzerinde kaydırılan tekerleksiz taşıt
Üzerinde gemi yapılan, onarılan veya gemiyi suya indirip sudan çıkarmaya yarayan ızgara
kızak yapmak
fren görevini yerine getirdiği hâlde duramayıp kaymak
kızak