There's a woman in a wheelchair wanting to talk to you.
- Tekerlekli sandalyede seninle konuşmak isteyen bir kadın var.
Is there anyone else wanting to eat?
- Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
Would you like coffee or tea?
- Çay veya kahve ister misin?
I'd like to go to London.
- Londra'ya gitmek isterim.
It's a very demanding profession.
- Bu çok emek isteyen bir meslek.
Is there anything else you require?
- İstediğin başka bir şey var mı?
Playing the violin requires much practice.
- Keman çalmak çok pratik ister.
My boss refused my request for a raise.
- Patronum zam isteğimi reddetti.
A map is available upon request.
- İstek üzerine bir harita mevcuttur.
Reservations are required.
- Rezervasyon isteniyor.
I would like to but I have a required course tonight.
- İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.
Tom requested my assistance.
- Tom yardımımı istedi.
Tom has requested my assistance.
- Tom yardımımı istedi.
I have some cravings.
- Benim bazı isteklerim var.
Do you want to come with us?
- Bizimle gelmek ister misiniz?
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Tom heard Mary call for help.
- Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.
Why didn't Tom call for help?
- Tom neden yardım istemedi?
I assume you are willing to take the risk.
- Riski almaya istekli olduğunuzu varsayıyorum.
He was willing to care for that cat.
- O,o kediye bakmak için istekliydi.
There remains nothing to be desired.
- İstenilen bir şey yok.
Dan desired to kill Linda.
- Dan Linda'yı öldürmek istedi.