fuerte

listen to the pronunciation of fuerte
İngilizce - Türkçe

fuerte teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

difficulty
güçlük

Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı. - The old woman climbed the stairs with difficulty.

Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi. - He had no difficulty in solving the problem.

difficulty
zorluk

Ben sınavı zorlukla geçtim. - I passed the examination with difficulty.

Otobüs durağını bulmakta çok zorluk çektik. - We had much difficulty in finding the bus stop.

cast iron
pik demir
cast iron
font
cast iron
dökme demir

Dökme demir, bir demir ve karbon alaşımıdır. - Cast iron is an alloy of iron and carbon.

cast iron
pik
cast iron
sert
cast iron
pikten yapılmış
cast iron
şiddetli
cast iron
sağlam

Tom'un sağlam bir midesi var. İstediği şeyi yiyebiliyor. - Tom has a cast iron stomach. He can eat just about anything.

cast iron
dayanıklı
difficulty
{i} sıkıntı

Ben İngiltere'deyken İngilizce konuşmakta büyük sıkıntı yaşadım. - When I was in England, I had great difficulty trouble in speaking English.

Herhangi bir sıkıntı içinde misin? - Are you in any difficulty?

difficulty
be in difficulties parasız kalmak
difficulty
{i} külfet
difficulty
güç şey
difficulty
make veya raise a difficulty güçlük çıkarmak
İspanyolca - Türkçe
güçlü olarak
kiralık kasa
sivri
sağlam
hisarı
diyez
yüksek sesle

Yüksek sesle ve ahenksiz bir şekilde şarkı söylemek istiyorum. - Me gusta cantar fuerte y desafinado.

keskin
hisar
yüksek sesli
küvetle
güçlü

Türkiye, Yunanistan'dan daha güçlüydü. - Turquía era más fuerte que Grecia.

O sizden daha güçlüdür. - Él es más fuerte que ustedes.

kuvvetli

Kuvvetli yağış dışarı çıkmama izin vermedi. - La fuerte lluvia no me dejó salir.

Hangisi daha kuvvetlidir,bir kaplan mı yoksa bir aslan mı? - ¿Qué es más fuerte, un tigre o un león?