influx

listen to the pronunciation of influx
İngilizce - Türkçe
{i} akın
üşüşme
akın etmek
içeriye akış
istila
içeriye akma
{i} giriş
{i} akış
{i} nehir ağzı

İlgili Terimler

influx money
(Ticaret) para birikimi
influx of immigrants
(Askeri) göçmen akını
influx of visitors
ziyaretçi akını
influx of water
su sızması
influx of water
içeri su sızması
influx of water
içeri su akması
infusion
(Tıp) enfüzyon
infusion
(Tıp) içitim
infusion
(Tıp) infüzyon
infusion
karıştırma
infusion
{i} demleme
infusion
{i} içine dökme
infusion
{i} demlenmiş içecek (çay/ilaç)
infusion
kaynamış içecek tıb
infusion
{i} katma
infusion
(isim) içine dökme, katma, demleme, telkin, aşılama, damara zerketme, demlenmiş içecek
infusion
{i} aşılama
infusion
{i} içine dökme/akıtma; içine dökülme
infusion
{i} demleme, demlendirme
infusion
{i} telkin
infusion
katma/dem/demleme
infusion
damarlara zerketme
infusion
{i} (Tıp) damara zerketme, içitim
infusion
{i} demlenmiş içecek
mass influx
(Kanun) kitlesel sığınma
tourist influx
(Turizm) yoğun turist akını
İngilizce - İngilizce
A flow inward or into something

I'll buy a new computer when I get an influx of cash.

infusion
the process of flowing in
A coming in; infusion; intromission; introduction; importation in abundance; also, that which flows or comes in; as, a great influx of goods into a country, or an influx of gold and silver
Influence; power
{i} flowing in; inflow, inward flow; place where a stream flows into another body of water
The act of flowing in; as, an influx of light
An influx of people or things into a place is their arrival there in large numbers. problems caused by the influx of refugees. the arrival of large numbers of people or large amounts of money, goods etc, especially suddenly influx of

İlgili Terimler

ınflux
{n} the act of flowing in, increase, power
influx