Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
- Seeing that movie is something like taking a trip to India.
Sen Hindistanlı gibi görünüyorsun.
- It looks like you are from India.
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
- The Indians gave the settlers food.
Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.
- The Indians had difficulty finding food.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
İki Hintli öldürüldü.
- Two Indians were killed.
Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
- They wanted to live in peace with the Indians.
Bir sürü eski Kızılderili efsaneleri vardır.
- There are many old Indian legends.