Türkçe - İngilizce
ihtiyatsızca teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- imprudent
- Not prudent; wanting in prudence or discretion; indiscreet; injudicious; not attentive to consequence; improper
Her majesty took a great dislike at the imprudent behavior of many of the ministers and readers. --Strype.
- heedless
- If you describe someone's behaviour as imprudent, you think it is not sensible or carefully thought out. an imprudent investment = unwise. not sensible or wise
- not prudent or wise; "very imprudent of her mother to encourage her in such silly romantic ideas"; "would be imprudent for a noneconomist to talk about the details of economic policy"- A M Schlesinger
- lacking wise self-restraint; "an imprudent remark" not prudent or wise; "very imprudent of her mother to encourage her in such silly romantic ideas"; "would be imprudent for a noneconomist to talk about the details of economic policy"- A
- lacking wise self-restraint; "an imprudent remark"
- {s} rash; reckless; lacking discretion
- Schlesinger
- ihtiyatsız
- hand
- ihtiyatsız
- unguarded
- ihtiyatsız
- ill-advised
- ihtiyatsız
- unprepared
- ihtiyatsız
- reckless
- ihtiyatsız
- unwary
- ihtiyatsız
- rash
- ihtiyatsız
- imprudent
Mary is an imprudent young woman.
-Mary ihtiyatsız bir genç kadındır.
- ihtiyatsız
- ill advised
- ihtiyatsız
- inconsiderate
- ihtiyatsız
- incautious
- ihtiyatsız
- imprudent, incautious, reckless, rash
- ihtiyatsız
- heedless
- ihtiyatsız
- incautious; imprudent
- ihtiyatsız
- illadvised
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
ihtiyatsızca teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- iHTiYATSIZ
- İhtiyatlı davranmayan: "Hayvanların içinde en ihtiyatsız ve en ibret almazı insandır."- R. H. Karay
- ihtiyatsız
- İhtiyatlı davranmayan
İlgili Terimler
ihtiyatsızca
Heceleme
ih·ti·yat·sız·caResimler
Geçmiş
Favoriler