ibaret

listen to the pronunciation of ibaret
Türkçe - Türkçe
Oluşan, meydana gelen: "Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular."- N. Cumalı
(Osmanlı Dönemi) meydana gelmiş, toplanmış
İBARET
(Osmanlı Dönemi) Meydana gelmiş, toplanmış. Bir şeyden teşekkül etmiş. Bir şeyin aynı. Bir şeyin içindekini ve aslını beyan. Bir halden bir hale tecavüz eylemek
İBARET
(Hukuk) Oluşan, meydana gelen
İBARET
(Osmanlı Dönemi) Rüya tabir etmek
ibaret