i think i can double, therefore i am

listen to the pronunciation of i think i can double, therefore i am
İngilizce - Türkçe

i think i can double, therefore i am teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

think
sanmak

Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir. - Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.

think
düşünmek

Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum. - I like to think I know what I'm talking about.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

think
{f} düşün

Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum. - I think it'll rain today.

Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum. - I think he is Mr Brown.

think
{f} düşünmek: Shut up! I'm thinking. Sus! Düşünüyorum. What are you thinking? Neyi düşünüyorsun? I'm thinking how ridiculous this
think
{f} zannetmek
think
{i} düşünce

Sanıyorum iyi bir düşünce değil. - I think it's not a good idea.

Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz? - I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?

think
mütalaa etmek
think
{f} aklından geçirmek
think
tefekkür etmek
think
aklına sığdırmak
think
(Bilgisayar) düşünür

O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm. - Every time I hear that song, I think of my high school days.

Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm. - When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.

think
tahmin etmek

Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil. - There is no telling what he is thinking.

think
ummak
think
beklemek

Sanırım biraz daha beklemek zorundayız. - I think we have to wait a little more.

Daha ne kadar beklemek zorunda olacağımızı düşünüyorsun? - How much longer do you think we'll have to wait?

think
ölçünmek
think
hatıra getirmek
think
bir fikirde olmak
think
teemmül etmek
think
(fiil) düşünmek, saymak, anmak, sanmak, tasavvur etmek, zannetmek, aklından geçirmek, planlamak
think
{f} anmak
İngilizce - İngilizce
think
i think i can double, therefore i am