holder consisting of an arrangement of hooks on which keys or locks can be hung

İngilizce - Türkçe

holder consisting of an arrangement of hooks on which keys or locks can be hung teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

keyboard

{i} klavye

Esperantoca cümleleri uygun bir klavye olmadan yazmak kolay değildir. - It isn't easy to write sentences in Esperanto without the proper keyboard.

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin. - You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.

keyboard

tuş

Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın. - No keyboard has been found. Please press F1 to continue.

Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı. - Tom pressed a key on the computer keyboard.

keyboard

girmek

keyboard

(isim) klavye

keyboard

klavyeyle gir

keyboard

data girmek

İngilizce - İngilizce

holder consisting of an arrangement of hooks on which keys or locks can be hung teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

keyboard

Heceleme

hold·er consisting of an ar·range·ment of hooks on which keys or locks Can be hung

Türkçe nasıl söylenir

hōldır kınsîstîng ıv ın ıreyncmınt ıv hûks ôn hwîç kiz ır läks kın bi hʌng

Telaffuz

/ˈhōldər kənˈsəstəɴɢ əv ən ərˈānʤmənt əv ˈho͝oks ˈôn ˈhwəʧ ˈkēz ər ˈläks kən bē ˈhəɴɢ/ /ˈhoʊldɜr kənˈsɪstɪŋ əv ən ɜrˈeɪnʤmənt əv ˈhʊks ˈɔːn ˈhwɪʧ ˈkiːz ɜr ˈlɑːks kən biː ˈhʌŋ/