İngilizce - Türkçe
having a power or tending to act teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- executive
- {s} yürütme
Yürütme komitesi onu şirketin başkanlığına atadı.
-The executive committee appointed him the president of the company.
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
-An executive council was formed to discuss the new proposal.
- executive
- (Askeri) muavin
- executive
- uygulayıcı
- executive
- (Ticaret) yürütme organı
- executive
- (Bilgisayar) yürütülebilir
- executive
- yönetici
Emekli olan bir yönetici için bir veda partisi düzenlendi.
-A farewell party was held for the executive who was retiring.
Baş yönetici ile tanıştım.
-I got acquainted with the chief executive.
- executive
- yetki sahibi
- executive
- yürütücü
- executive
- icrai
- executive
- idareci
Tom tipik idareciniz değil.
-Tom isn't your typical executive.
- executive
- idareci durumunda olan
- executive
- yetkili şâhıs
- executive
- (isim) idareci, yönetici, hükümet
- executive
- Çalıştırıcı
- executive
- {s} yönetimsel, idari
- executive
- {s} yöneticiye ait
- executive
- (sıfat) yürütme, yönetim, yetkili, uygulama ile ilgili, icra
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
having a power or tending to act teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {a} executive
having a power or tending to act
Heceleme
ha·ving a po·wer or tending to actTürkçe nasıl söylenir
hävîng ı pauır ır tendîng tı äktTelaffuz
/ˈhavəɴɢ ə ˈpouər ər ˈtendəɴɢ tə ˈakt/ /ˈhævɪŋ ə ˈpaʊɜr ɜr ˈtɛndɪŋ tə ˈækt/
Resimler
Favoriler