What are your ambitions?
- Senin hırsların nedir?
Mary says she will follow through on her ambitions.
- Mary hırslarını gerçekleştireceğini söylüyor.
Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.
- Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
The earth can satisfy our needs but not our greed.
- Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
I'm passionate about my job.
- Ben işim hakkında hırslıyım.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
That politician is full of ambition.
- Bu politikacı hırs dolu.
Mary wanted to marry a man with ambition.
- Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
Tom is an avid fisherman.
- Tom hırslı bir balıkçı.
Tom is an avid reader.
- Tom hırslı bir okuyucu.