genişletilmiş

listen to the pronunciation of genişletilmiş
Türkçe - İngilizce
extended

Never buy extended warranties. - Asla genişletilmiş garantiler almayın.

The DVD contains deleted and extended scenes. - DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor.

(Bilgisayar) expanded by
(Bilgisayar) imploded
broaden
(Bilgisayar) uncompressed
widened
expanded
(Nükleer Bilimler) broadened
genişletilmiş seçim
(Bilgisayar) extended selection
genişletilmiş gümrük bölgesi
(Ticaret) enlarged customs territory
genişletilmiş yankı ölçme
(Askeri) extended echo ranging
genişle
{f} broadening
genişle
expand

University education is designed to expand your knowledge. - Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.

Will the universe expand indefinitely? - Evren sonsuza kadar genişleyecek mi?

genişle
{f} expanding

The workers are expanding the road. - İşçiler yolu genişletiyor.

genişle
become wide
apple genişletilmiş klavye
(Bilgisayar) apple extended keyboard
ağır genişletilmiş seyyar taktik kamyon
(Askeri) heavy expanded mobile tactical truck
genişletilmiş