full; wrapped; compressed; crowded

listen to the pronunciation of full; wrapped; compressed; crowded
İngilizce - Türkçe

full; wrapped; compressed; crowded teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

packed
{s} tıka basa dolu

Restoran her zaman tıka basa doludur. - The restaurant is always packed.

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur. - This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.

packed
dolmak
packed
(Ticaret) ambalajlanmış
packed
kalabalık
packed
{f} paketle

Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor. - Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

packed
{s} hıncahınç

Konferans salonu hıncahınç dolu. - The auditorium is packed.

Bu mekan hıncahınç dolu. - This place is packed.

packed
{s} ağzına kadar dolu
packed
{s} paketlenmiş

Hepiniz paketlenmiş ve hazır mısınız? - Are you all packed and ready?

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

packed
toplanmış/kalabalık
packed
sıkıştırılmış
İngilizce - İngilizce
{s} packed