for a long time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- hanidir
- uzun süreden beri
- uzun bir zaman
- çok uzun zamandır
- uzun zamandan beri
- uzun zamandır
Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi.
-Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.
Uzun zamandır istediğim fotoğraf makinesi budur.
-This is the very camera I've wanted for a long time.
- epeydir
Bunu epeydir yapmak istiyordum.
-I've been wanting to do that for a long time.
- çoktan
Bunu çoktandır yapmak istiyorum.
-I've been wanting to do that for a long time.
- çoktandır
- öteden beri
- çoktan beri
- a long time
- uzun süre
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
-They have lived here for a long time.
Oda uzun süredir boş.
-The room has been empty for a long time.
- for a time
- bir süre
O, bir süre Londra'da kaldı.
-He stayed in London for a time.
O, bir süre burada yaşadı.
-He lived here for a time.
- for a time
- kısa bir süre için
İlgili Terimler
for a long time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- since long ago; for an extended period of time
- at length
He went on at length about his supposed qualifications.
- For a time
- awhile
- A long time
- age
It's been ages since we last met.
-It's been a long time since we last saw each other.
I haven't heard that joke in ages.
-I haven't heard that joke in a long time.
İlgili Terimler
for a long time teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- in ages
Heceleme
for a Long timeTürkçe nasıl söylenir
fôr ı lông taymTelaffuz
Resimler
Videolar
... And if I think back to a long time ago, a very long time ...
... AUDIENCE: And I've also heard that it takes a long time for ...