firari

listen to the pronunciation of firari
Türkçe - İngilizce
{i} fugitive

The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again. - Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

Tom, a fugitive, tried to make it to Mexico. - Tom, bir firari, Meksika'ya gitmeye çalıştı.

{i} runaway
deserter
escapee
fugitive, runaway, escaped
someone who has slipped off
pol. defector
(someone) who has slipped off
(a) truant (from school)
jailbreaker
(Askeriye) deserter
prison breaker
fugitive; deserter
truant (pupil)
(a) fugitive, (a) runaway; escapee
absent without leave
absconder
truant
abscond
firarî
deserter
Türkçe - Türkçe
Kaçak, kaçmış olan
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
FİRARÎ
(Osmanlı Dönemi) Kaçkın, kaçak
firari