fiancé

listen to the pronunciation of fiancé
İngilizce - Türkçe
[n] nişanlı
(erkek) nişanlı
i., eril nişanlı
nişanlı

Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır. - The girl who is dressed in white is my fiancée.

Kate her zaman nişanlısından aldığı büyük elmas yüzükle hava atar. - Kate always shows off the big diamond ring she got from her fiance.

fiancee
nişanlı

Ona senin bana borçlu olduğundan çok daha fazlasını ben sana borçluyum dedim. Sana nişanlımın hayatını borçluyum, Mary. - I owe you much more than you owe me, I said to him. I owe you the life of my fiancee, Mary.

Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır. - The girl who is dressed in white is my fiancée.

fiancee
sözlü
fiancee
{i} nişanlı (kız)
fiancee
nişanlı kız
fiancee
(kız) nişanlı
fiancee
adaklı
fiancée
(kız) nişanlı
fiancees
nişanlısı
fiancée
i., dişil nişanlı
fiancée
[n] nişanlı
i am with my fiancé
nişanlım ile beraberim
i am with my fiancé
(isim)şanlım ile beraberim
fiancé

    Heceleme

    fi·an·ce

    Türkçe nasıl söylenir

    fiänsey

    Telaffuz

    /fēˈänˌsā/ /fiːˈɑːnˌseɪ/

    Etimoloji

    () From French fiancé.