İngilizce - Türkçe
feeling or expressing pain or sorrow for sins or offenses teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- contrite
- suçluluk duyan
- contrite
- pişman
- remorseful
- vicdan azabı çeken
- remorseful
- pişmanlık duyan
- contrite
- nedamet
- contrite
- {s} pişmanlıktan kaynaklanan
- contrite
- {s} pişman, nadim, tövbekâr
- remorseful
- vicdan azabı halinde olma
- remorseful
- vicdan azabı çekerek
- remorseful
- yeis derecesinde pişman olan
- remorseful
- remorsefulness nedamet
- remorseful
- {s} pişman
Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.
-Dan wasn't remorseful about killing Linda.
Tom pişman, değil mi?
-Tom is remorseful, isn't he?
- remorseful
- remorsefullynedametle
- remorseful
- {s} çok pişman
Sami çok pişmandı ve gerçeği söyledi.
-Sami was very remorseful and he told the truth.
Fadıl suçlarından dolayı çok pişmandı.
-Fadil was remorseful for his crimes.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
feeling or expressing pain or sorrow for sins or offenses teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- contrite
- rueful
- sorry
- remorseful
feeling or expressing pain or sorrow for sins or offenses
Heceleme
feel·ing or expressing pain or sor·row for SINS or offensesTürkçe nasıl söylenir
filîng ır îkspresîng peyn ır särō fôr sînz ır ıfensîzTelaffuz
/ˈfēləɴɢ ər əkˈspresəɴɢ ˈpān ər ˈsärō ˈfôr ˈsənz ər əˈfensəz/ /ˈfiːlɪŋ ɜr ɪkˈsprɛsɪŋ ˈpeɪn ɜr ˈsɑːroʊ ˈfɔːr ˈsɪnz ɜr əˈfɛnsɪz/
Resimler
Favoriler