fancy was held by coleridge to be more casual and superficial than imagination

listen to the pronunciation of fancy was held by coleridge to be more casual and superficial than imagination
İngilizce - Türkçe

fancy was held by coleridge to be more casual and superficial than imagination teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fancy
{i} düşünce
fancy
hoşlanma

Her nedense o kızdan hoşlanmaya başladım. - Somehow I have taken a fancy to that girl.

fancy
düşlem
fancy
bayılmak (sevmek vb)
fancy
çok sevmek
fancy
istek
fancy
{i} fantezi

O, fantezi bir şey değildi. - It wasn't anything fancy.

Mumlar yakın, güzel çarşaflar kullanın, fantezi iç çamaşırı giyin. Özel bir gün için saklamayın. Bugün özeldir. - Burn the candles, use the nice sheets, wear the fancy lingerie. Don't save it for a special occasion. Today is special.

fancy
{f} hayal kurmak
fancy
{f} sevmek
fancy
{f} farzetmek
fancy
{i} imgelem
fancy
meyil
fancy
keyfi
fancy
{s} süs

Büyük süslü bir düğün istemiyorum. - I don't want a big, fancy wedding.

Tom sevgililer günü için süslü bir restoranda bir rezervasyon yaptırdı. - Tom made a reservation at a fancy restaurant for Valentine's day.

fancy
fantazi

Mary'nin kocası gecikmiş yıldönümü yemekleri için onu fantazi Fransız restoranına götürdü. - Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.

fancy
{f} fantezi kurmak
fancy
sıradan
fancy
{f} sanmak, zannetmek, düşünmek
fancy
{i} kanı
fancy
{s} garip
İngilizce - İngilizce
fancy
fancy was held by coleridge to be more casual and superficial than imagination

    Heceleme

    fan·cy was held by Cole·ridge to be more ca·su·al and su·per·fi·cial than im·ag·i·na·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    fänsi wız held bay kōlrîc tı bi môr käjwıl ınd supırfîşıl dhın îmäcıneyşın

    Telaffuz

    /ˈfansē wəz ˈheld ˈbī ˈkōlrəʤ tə bē ˈmôr ˈkaᴢʜwəl ənd ˌso͞opərˈfəsʜəl ᴛʜən əˌmaʤəˈnāsʜən/ /ˈfænsiː wəz ˈhɛld ˈbaɪ ˈkoʊlrɪʤ tə biː ˈmɔːr ˈkæʒwəl ənd ˌsuːpɜrˈfɪʃəl ðən ɪˌmæʤəˈneɪʃən/