İngilizce - Türkçe
examine the objects in question with a view to demonstrating their similarities teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- compare
- {f} to -e benzetmek; -e benzemek
- compare
- mukayese edilmek
- compare
- {f} benzetmek
- compare
- {f} üstünlük derecesini göstermek
- compare
- kıyaslanmak
- compare
- eşsiz
- compare
- teşbih etmek
- compare
- karşılaştırma yapmak
Karşılaştırma yapmak gerçekten zor.
-It's really tough to compare.
- compare
- mukayese etmek
- compare
- (with ile) kıyaslanmak
- compare
- karşılaşt
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
-We compared his work with hers.
New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.
-Compared to New York, Tokyo is a much safer place.
- compare
- {f} karşılaştırmak
- compare
- karşilaştir
- compare
- {f} benzemek
- compare
- compare kıyasla
- compare
- üstün
- compare
- kıyaslama
Lütfen beni erkek kardeşimle kıyaslama.
-Please don't compare me with my brother.
Kendini onlarla kıyaslama.
-Don't compare yourself to them.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
examine the objects in question with a view to demonstrating their similarities teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- compare
examine the objects in question with a view to demonstrating their similarities
Heceleme
ex·am·ine the objects in ques·tion with a view to dem·on·strat·ing their similaritiesTürkçe nasıl söylenir
îgzämîn dhi ıbceks în kwesçın wîdh ı vyu tı demınstreytîng dher sîmılerıtizTelaffuz
/əgˈzamən ᴛʜē əbˈʤeks ən ˈkwesʧən wəᴛʜ ə ˈvyo͞o tə ˈdemənˌstrātəɴɢ ˈᴛʜer ˌsəməˈlerətēz/ /ɪɡˈzæmɪn ðiː əbˈʤɛks ɪn ˈkwɛsʧən wɪð ə ˈvjuː tə ˈdɛmənˌstreɪtɪŋ ˈðɛr ˌsɪməˈlɛrətiːz/
Resimler
Favoriler