zevk alır

listen to the pronunciation of zevk alır
Turkish - English
enjoyed

You would've enjoyed the movie we went to see. - Görmeye gittiğimiz filmden zevk alırdın.

We would've enjoyed our trip if it wasn't for the rain. - Yağmur olmasaydı yolculuğumuzdan zevk alırdık.

past of enjoy
zevk al
enjoy

Tom and Mary didn't enjoy walking in the rain. - Tom ve Mary yağmurda yürümekten zevk almadı.

He enjoyed those visits. - O, o ziyaretlerden zevk aldı.

zevk al
rejoice in
zevk al
delight in

He took delight in talking with friends. - O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.

zevk al
{f} relish
zevk al
bask in