zamlar

listen to the pronunciation of zamlar
Turkish - English
price hikes
zam
rise

When are you going to approach him about your pay rise? - Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?

I always rise at six every morning. - Ben her sabah her zaman altıda kalkarım.

zam
{i} raise

Tom and Mary are always arguing about how to raise their children. - Tom ve Mary çocuklarını nasıl yetiştirecekleri konusunda her zaman tartışıyorlar.

It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise. - Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.

zam
extra

I've got a little extra time right now. - Şu anda biraz ekstra zamanım var.

You can always use some extra cash. - Her zaman biraz fazla nakit kullanabilirsin.

zam
accession
zam
(Ticaret) price hike
zam
(Ticaret) bonus
zam
increase

As time passes, wisdom increases. - Zaman geçerken bilgelik artar.

Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation. - Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.

zam
markup
zam
increment
zam
raise prices
zam
a pay rise
zam
pay raise

He asked for a pay raise. - O bir maaş zammı istedi.

Our request for a pay raise was turned down. - Maaş zammı isteğimiz reddedildi.

zam
addition; salary rise, rise, raise; increase
zam
increase, increment (added to one's salary)
zam
additional charge, surcharge
zam
price increase: Şekere yüzde otuz zam yapıldı. The price of sugar has been increased by thirty percent
zam
addition

In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology. - Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

zam
augment
zam
idem
English - English

Definition of zamlar in English English dictionary

zam
form of shortened form, kazaam
zamlar
Favorites