zaman harcamak

listen to the pronunciation of zaman harcamak
Turkish - English
fiddle away
dawdle
expend time
spend time

We have to spend time with Tom now. - Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.

Tom didn't want to spend time in jail. - Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu.

fool around
to spend time
zaman harca
expend time
zaman harca
{f} spend time

You should always spend time doing things that help your children get ahead in life. - Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.

I love to spend time trying to put together a puzzle. - Bir bulmacayı birleştirmeye çalışarak zaman harcamayı seviyorum.

zaman harcama
waste time
Turkish - Turkish
geçirmek
zaman harcamak
Favorites