Have you gotten used to living in the dorm?
- Yurtta yaşamaya alıştın mı?
My college has dormitories.
- Benim üniversitemin yurtları var.
Tom lives on his country estate.
- Tom yurtluğunda yaşıyor.
Have you ever been to a foreign country?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?
They think the owner of the house is studying abroad.
- Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.
The scientist is famous both at home and abroad.
- Bilimci hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.
He is famous both at home and abroad.
- Yurt içinde ve yurt dışında ünlüdür.
We all live in the same dormitory.
- Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
You will soon adjust to living in a dormitory.
- Yakında bir yurtta yaşamaya uyum sağlayacaksın.
Living abroad is the best way to learn a foreign language.
- Yurt dışında yaşamak bir yabancı dili öğrenmek için en iyi yoldur.
Have you ever been to a foreign country?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?
A passport is usually necessary when you travel overseas.
- Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.
By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.
- Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.
- Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
His large income makes it possible for him to travel overseas every year.
- Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
Have you ever been abroad?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?
Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
- Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
You will benefit by a trip abroad.
- Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
I've been invited on a trip abroad, but I don't want to go.
- Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
- Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
Traveling abroad is one of my favorite things.
- Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
My college has dormitories.
- Benim üniversitemin yurtları var.
My university has dormitories.
- Benim üniversitemin yurtları var.