Please help me take this down.
- Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
Help! I've been locked in!
- Yardım edin! İçeride kilitli kaldım!
He's a real road-rager. / Yup, he really needs help, maybe anger management..
I was attracted to the idea of helping others and getting money.
- Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.
Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself.
- Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.
They came to our aid at once.
- Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
Advanced countries must give aid to developing countries.
- Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
Yesterday I helped my father.
- Dün babama yardım ettim.
Give help to anyone who needs it.
- Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
She assisted her brother with his homework.
- Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
They assisted the painter financially.
- Mali olarak ressama yardım ettiler.
Please help me take this down.
- Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
Help me! he repeated while waving his sabre.
- O, kılıcını sallarken bana yardım edin! diye tekrarladı.