yalvarıyorum

listen to the pronunciation of yalvarıyorum
Turkish - English
beg of
yalvar
besought
yalvar
implore

She implored him to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

Oh, Anne, do come quick, implored Diana nervously. - Diana Oh, Anne, çabuk gel diye gergin biçimde yalvardı.

yalvar
plead

The man pleaded self-defence. - Adam kendini savunmak için yalvardı.

She pleaded with him to not leave. - O, ona gitmemesi için yalvardı.

yalvar
beseech
yalvar
entreat

Do not abandon us, I entreat. - Bizi terk etmeyin, yalvarıyorum.

She looked at me with a passionate expression of entreaty. - O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.

yalvar
{f} beseeching
yalvarıyorum
Favorites