Tom is wearing a hooded raincoat.
- Tom bir kapüşonlu yağmurluk giyiyor.
Who's the girl in a yellow raincoat?
- Sarı yağmurluk giyen kız kim?
Both Tom and Mary were wearing trench coats.
- Hem Tom hem de Mary yağmurluk giyiyorlardı.
Tom is wearing a trench coat.
- Tom bir yağmurluk giyiyor.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
I think it won't rain tomorrow.
- Bence yarın yağmur yağmayacak.
The street fight was interrupted with a hail of gunfire.
- Sokak kavgası, silah ateşi yağmuru ile kesildi.
The mafia boss was killed in a hail of machine gun fire.
- Mafya babası makineli tüfek ateşi yağmurunda öldürüldü.
The road was wet from the rain.
- Yol yağmurdan ıslaktı.
The sidewalks were wet after the rain.
- Yağmurdan sonra kaldırımlar ıslaktı.
The teacher was deluged with questions.
- Öğretmen soru yağmuruna tutuldu.
Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.