Turkish - English
Definition of yünlü in Turkish English dictionary
- wooly
- (cloth) which contains wool
- woollen, wooly; woolens, wooly
- woollen
Scotland is famous for its woollen textiles.
-İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.
- woolly
I love my woolly hat.
-Yünlü şapkamı seviyorum.
- wool, woolen, made of wool
- fabric or garment made completely or partly of wool, woolen
- floccose
- woolen
I'm looking for a warm, woolen skirt.
-Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
She is wearing a woolen sweater.
-O, yünlü bir kazak giyiyor.
- fleece
- flocculent
- lanate
- tweedy
- flocky
- woollens
- laniferous
- (Tekstil) wolly
- worsted
- (Tekstil) fleecy
- yünlü bir kumaş
- jaeger
- yünlü bir şey arıyorum
- I want something in wool
- yünlü elbiseler
- woolens
- yünlü giysi
- woolly
- yünlü giysi
- woolly, wooly
- yünlü kadife
- velours
- yünlü kadife
- velour
- yünlü kadife döşemelik kumaş
- moquette
- yünlü kadife halı
- moquette
- yünlü kalın bir kumaş
- kersey
- yünlü kalın kumaş
- melton
- yünlü kalın kumaş
- beaver
- yünlü kumaş
- stuff
- yünlü kumaş
- wooly
- yünlü kumaş
- woollen
- yünlü kumaş
- woolly
- tamamen yünlü
- all-wool
- ince yünlü kumaş
- doeskin
- kalın yünlü kumaş
- dreadnought
- sık yünlü bir koyun türü
- Cheviot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yünlü in Turkish Turkish dictionary
- Yünü olan
- Yünden yapılmış
- Yün kumaştan yapılmış
- Yün kumaş
- Oltaya bağlanan kurşundan dökülmüş, ucu iğneli, ortasında bir tüy takılı olan balık biçiminde av aleti