yöresel

listen to the pronunciation of yöresel
Turkish - English
regional
endemic
local, of or relating to a locality
local

These clothes are made locally. - Bu kıyafetler yöresel olarak yapılırlar.

Sami and Layla hung out at the local diner. - Sami ve Leyla yöresel küçük bir lokantada takıldılar.

topical
(Gıda) epidemic
locally

These clothes are made locally. - Bu kıyafetler yöresel olarak yapılırlar.

yöresel hastalık
endemic
yöresel anlatım
local expression
yöresel hayvanlar
aborigines
yöresel idare altına sokmak
communalize
yöresel makaleler sorumlusu
city editor
yöresel renkler
topical colors
yöresel özellikler
local color
Turkish - Turkish
Yöre ile ilgili, yerel, mahallî
English - Turkish

Definition of yöresel in English Turkish dictionary

yöresel yemek
traditional dish

şehrin yöresel yemekleri şunlardır.

yöresel
Favorites