English - Turkish
Definition of very specific, clear, or detailed in English Turkish dictionary
- explicit
- {s} belli
- explicit
- Net
- explicit
- açıkça
Benim bildiğimden çok daha fazla bilen matematikçiler kendilerini açıkça ifade edemedikleri zaman bundan hoşlanmam.
-I don't like it when mathematicians who know much more than I do can't express themselves explicitly.
Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
-The government explicitly declared its intention to lower taxes.
- explicit
- açık seçik
- explicit
- aleni
- explicit
- ortada
- explicit
- belirgin
- explicit
- Kesin
- explicit
- apaçık
- explicit
- Cinsel yönden açık saçık
- explicit
- {s} açık, sarih
- explicit
- katî
- explicit
- açık, belirtik
- explicit
- (Mukavele) açık, kesin, kati
- explicit
- (sıfat) açık, belirgin, aşikâr, belli, açık sözlü
- explicit
- belirtilmiş
- explicit
- açık,kesin
Related Terms
English - English
Definition of very specific, clear, or detailed in English English dictionary
- explicit
I gave explicit instructions for him to stay here, but he followed me, anyway.
very specific, clear, or detailed
Hyphenation
ve·ry specific, clear, or de·tailedPronunciation
Resimler
History
Favorites