uyuşturulmak

listen to the pronunciation of uyuşturulmak
Turkish - English
be compatible
uyuş
correspond
uyuş
{f} corresponding
uyuş
concur
Turkish - Turkish
Uyuşturma işi yapılmak, hissedemez duruma getirilmek: "Şimdi kamarasında sinir buhranları arasında kıvranan yahut Sedol iğnesiyle uyuşturulup baygın yatan başka bir Nilgün vardı."- R. H. Karay
Uyuşturmak işi yapılmak, hissedemez duruma getirilmek
Anlaşmaları sağlanılmak
uyuşturulma
Uyuşturulmak işi veya durumu
uyuşturulmak
Favorites