Leyla uygun olmayan bir anne olarak kabul edildi.
- Layla was considered an unfit mother.
Doktor görev için elverişsiz olduğumu söyledi.
- The doctor said that I'm unfit for duty.
O iş için onun yetersiz olduğunu düşünüyorlar.
- They consider him unfit for that job.
Tom Mary'nin yetersiz bir anne olduğunu düşünüyordu.
- Tom thought Mary was an unfit mother.
Jack cannot run, making him unfit for the track team.
He added that he was fearful Christianity, or rather Christians, had unfitted him for ascending the pure and undefiled throne of thirty pagan Kings before him.