English - Turkish
Definition of transmissions that are disseminated widely to the public in English Turkish dictionary
- medium
- orta büyüklükte
Bifteğimi orta büyüklükte severim.
-I like my steak medium.
Orta büyüklükte bir evim var.
-I have a medium-sized house.
- medium
- orta uzunlukta
- medium
- gereç
Hava ses için bir gereçtir.
-The air is a medium for sound.
- medium
- (Tıp) mediyum
- medium
- vasıta
- medium
- ötürücü
- medium
- ortam
Henüz mutlu bir ortam bulmadık.
-We haven't yet found a happy medium.
Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş.
-Television is obsolete as a medium in any case.
- medium
- matbuat
- medium
- news medium gazete through the medium of vasıtas
- medium
- çev
- medium
- (sıfat) orta, vasat, ortalama
- medium
- {i} araç, vasıta, bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey
- medium
- {s} vasat
- medium
- {s} 1. orta. 2
- medium
- (Tıp) Ortada bulunan, orta
- medium
- {i} araç
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
-Television is a very important medium for giving information.
En sevdiğiniz boyama araçları nelerdir?
-What's your favorite painting medium?
- medium
- {s} ortalama
- medium
- (Tıp) (Media)
Related Terms
English - English
Definition of transmissions that are disseminated widely to the public in English English dictionary
- medium
transmissions that are disseminated widely to the public
Hyphenation
transmissions that are dis·se·mi·na·ted wide·ly to the pub·licTurkish pronunciation
tränzmîşınz dhıt ır dîsemıneytıd waydli tı dhi pʌblîkPronunciation
/tranzˈməsʜənz ᴛʜət ər dəˈseməˌnātəd ˈwīdlē tə ᴛʜē ˈpəblək/ /trænzˈmɪʃənz ðət ɜr dɪˈsɛməˌneɪtəd ˈwaɪdliː tə ðiː ˈpʌblɪk/
Resimler
Favorites