to track down and intimidate

listen to the pronunciation of to track down and intimidate
English - Turkish

Definition of to track down and intimidate in English Turkish dictionary

get to
varmak

Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı. - It took me two hours to get to Yokohama.

Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı. - It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.

get to
(fiil)rmak, başlamak, yapıyor bulunmak, dolabı sezmek, dalavereyi anlamak
get to
(Fiili Deyim ) 1- -e varmak 2- başlamak
get to
-e varmak/gelmek
get to
-e varmak
get to
-e gelmek
get to
şart olmak
get to
ulaşmak

JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer? - How many minutes does it take to get to the JR station on foot?

Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu. - They were desperate to get to Europe.

get to
bağlantı kurmak
get to
yapabilmek
get to
başlamak

Çalışmaya başlamak zorundayım. - I have to get to work.

İşe başlamak istiyorum. - I want to get to work.

get to
dalavereyi anlamak
get to
(deyim) get to grip with sth. ciddiyetle ele almak get to someone [kd] 1.rusvet vermek,etkilemek. 2.dokunmak,uzmek. get to/reach/make first base (with sth.) (başlıca ABD,kd) bir plan veya projenin ilk safhasını tamamlamak get to grips with sth. bir mesele ile uğraşmak,gereğine bakmak get to the bottom of sth. bir meselenin aslını/iç yüzünü öğrenmek
get to
dolabı sezmek
get to
lazım olmak
get to
k.dili. başlamak (Mastarla birlikte kullanılır.): They got to talking. Konuşmaya başladılar
get to
yapıyor bulunmak
English - English
get to

He's refusing to testify. I think the Mob got to him.

to track down and intimidate

    Hyphenation

    to track Down and in·ti·mi·date

    Turkish pronunciation

    tı träk daun ınd întîmîdeyt

    Pronunciation

    /tə ˈtrak ˈdoun ənd ənˈtəməˌdāt/ /tə ˈtræk ˈdaʊn ənd ɪnˈtɪmɪˌdeɪt/
Favorites