to push or move with the nose or front forward

listen to the pronunciation of to push or move with the nose or front forward
English - Turkish

Definition of to push or move with the nose or front forward in English Turkish dictionary

nose
{i} burun

Kırık bir burunla eve gideceksin! - You'll go home with a broken nose!

Sen hiç yazın bir burun kanaması yaşadın mı? - Have you ever had a nosebleed in summer?

nose
yavaş ilerlemek
nose
apaçık
nose
gitmek
nose
{f} yavaş ilerle
nose
burnunu sürmek
nose
itmek
nose
yavaşça ya da dikkatle ilerlemek
nose
koklamak
nose
ağır ağır ilerlemek
nose
burun ile dokunmak veya burnu sürmek
nose
koklayarak aramak
nose
(Askeri) BAŞ, UÇ, BURUN: Bir mermi, bomba, uçak, panel, köprü vesairenin önü, ucu veya ileri tarafı
nose
{i} koklama duyusu
nose
{i} (uçakta) burun
nose
{i} koku alma yeteneği
nose
{f} koku almak
nose
{i} emzik [mot.]
English - English
nose
to push or move with the nose or front forward

    Hyphenation

    to push or move with the nose or front for·ward

    Turkish pronunciation

    tı pûş ır muv wîdh dhi nōz ır frʌnt fôrwırd

    Pronunciation

    /tə ˈpo͝osʜ ər ˈmo͞ov wəᴛʜ ᴛʜē ˈnōz ər ˈfrənt ˈfôrwərd/ /tə ˈpʊʃ ɜr ˈmuːv wɪð ðiː ˈnoʊz ɜr ˈfrʌnt ˈfɔːrwɜrd/
Favorites