to listen to (something or someone)

listen to the pronunciation of to listen to (something or someone)
English - Turkish

Definition of to listen to (something or someone) in English Turkish dictionary

attend
katılmak

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım. - Either you or I must attend the meeting.

Siz işe katılmak zorundasınız. - You must attend to your work.

attend
hazır bulunmak
attend
{f} dikkatini vermek
attend
{f} hizmet etmek
attend
{f} dinlemek
attend
refakat

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı. - He has only one servant to attend on him.

attend
ilgilenmek
attend
bulunmak
attend
beklemek on ile hazır bulunmak
attend
laf dinlemek
attend
refakat etmek
attend
üzerine almak
attend
meşgul

Meşgul olacak başka meselelerim var. - I have other matters to attend to.

Boş olsan da meşgul olsan da törene katılmak zorunda kalacaksın. - You'll have to attend the ceremony whether you are free or busy.

attend
{f} bakmak; tedavi etmek; hizmet etmek
attend
(fiil) dikkatini vermek, kulak vermek, dinlemek, katılmak, devam etmek; hazır bulunmak; bakmak, hizmet etmek, eşlik etmek, beraberinde getirmek
English - English
attend
to listen to (something or someone)
Favorites