to lengthen out in time, continue

listen to the pronunciation of to lengthen out in time, continue
English - Turkish

Definition of to lengthen out in time, continue in English Turkish dictionary

prolong
uzatmak
prolong
prolongation uzatma
prolong
süreyi uzatmak
prolong
çıta
prolong
(Politika, Siyaset) savsaklamak
prolong
uzat

Bu büyük savaşın süresi uzatılmıştır. - This huge war has been prolonged.

Bir insanın mutluluğu onun gününü uzatır. - The happiness of a person prolongs his day.

prolong
{f} temdit etmek
prolong
{f} uzatmak, devam ettirmek, sürdürmek
prolong
{f} sürdürmek
prolong
sürdürme
English - English
{v} prolong
to lengthen out in time, continue
Favorites