to invent; to forge; to fabricate; to fashion

listen to the pronunciation of to invent; to forge; to fabricate; to fashion
English - Turkish

Definition of to invent; to forge; to fabricate; to fashion in English Turkish dictionary

mint
nane

Mary daha çok nane yemeye karar verdi. - Mary has decided to eat more mints.

Bir nane ister misiniz? - Would you like a mint?

mint
para kesmek
mint
(madeni pul) basmak
mint
büyük pul
mint
{f} para bas
mint
darphane

1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu. - Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699.

mint
nane şekeri
mint
para baş(mak)
mint
(fiil) para basmak, icat etmek, uydurmak
mint
{f} uydurmak
mint
yığın/darphane/nane
mint
icat et/bas
mint
{i} büyük miktar (özellikle para)
mint
uydurm
mint
büyük mebla mint mark paralara konan darphanenin veya darphane müdürünün markası
mint
büyük para
mint
{f} (para) basmak
mint
{f} para basmak
English - English
mint
to invent; to forge; to fabricate; to fashion
Favorites