English - Turkish
Definition of to impress, as an animating power, or instinct in English Turkish dictionary
- instinct
- (Tıp) İçgüdü, sevki tabii, insiyak
- instinct
- (Denizbilim) instinkt
- instinct
- içgüdü
Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
-All forms of life have an instinctive urge to survive.
İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin.
-To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.
- instinct
- {i} sezgi
Senin sezgilerin yanlış.
-Your instincts are wrong.
Sezgilerinize güvenin.
-Trust your instincts.
- instinct
- dolu
- instinct
- with" ile dolu
- instinct
- {i} kabiliyet
- instinct
- (Tıp) Dolu (can, his, kuvvet, v.s. ile)
- instinct
- {i} yetenek
Senin güzel yeteneklerin var.
-You have good instincts.
Related Terms
English - English
Definition of to impress, as an animating power, or instinct in English English dictionary
- instinct
to impress, as an animating power, or instinct
Hyphenation
to impress, as an a·ni·mat·ing power, or in·stinctPronunciation
Resimler
Favorites