to give a particular tone to

listen to the pronunciation of to give a particular tone to
English - Turkish

Definition of to give a particular tone to in English Turkish dictionary

tone
ton

Tom öğretmeniyle o ses tonuyla konuşmamalıydı. - Tom ought not to have spoken to his teacher in that tone of voice.

Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem. - I wish I could get back the tone and nimbleness I once had.

tone
nüanslamak
tone
ton vermek
tone
atmosfer

Sözlerinin keskin tonu, atmosferi soğuttu. - The sharp tone of his words chilled the atmosphere.

tone
(Dilbilim) ses perdesi
tone
(Bilgisayar) tonlu arama
tone
nüans
tone
tavır
tone
perde
tone
renk tonu
tone
{i} bir yere özgü
tone
{i} form, istenilen ve olması gereken durum
tone
{i} (ses veya renge ait) ton
tone
koyuluk, ton, ses
tone
vücudun veya uzvun sıhhatli hali
tone
(Askeri) TON: Görüntü üzerinde, siyahtan beyaza kadar her ayırt edilebilir gölge değişimi
tone
{i} ses

Piyanonun iyi bir sesi var. - The piano has a good tone.

Ses tonundan, benden ne kadar nefret ettiğini hissettim. - I knew from his tone how much he hated me.

tone
{i} müz. aralık, iki nota arasında ses farkı
tone
(isim) ses, perde, ton, güç, sağlıklı hal, tavır, ruh hali
English - English
tone
to give a particular tone to

    Hyphenation

    to give a par·ti·cu·lar tone to

    Turkish pronunciation

    tı gîv ı pırtîkyılır tōn tı

    Pronunciation

    /tə ˈgəv ə pərˈtəkyələr ˈtōn tə/ /tə ˈɡɪv ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈtoʊn tə/
Favorites