to enjoy oneself

listen to the pronunciation of to enjoy oneself
English - Turkish
havasını bulmak
zevkine bakmak
have fun
Eğlenmek

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var. - Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.

Tom sadece eğlenmek istiyor. - Tom just wants to have fun.

have fun
eğlen

Tom eğlenmeyi seviyor. - Tom likes to have fun.

Hafta sonunda eğlendin mi? - Did you have fun over the weekend?

enjoy oneself
keyfine bakmak
enjoy oneself
hoşça vakit geçirmek
enjoy oneself
mutlu olmak
enjoy oneself
keyif çatmak
enjoy oneself
sefa sürmek
enjoy oneself
zevk almak
enjoy oneself
eğlenmek
have a good time
eğlenmek

O eğlenmek için şehre gitti. - He went to the city to have a good time.

Tom'un eğlenmek için paraya ihtiyacı yok. - Tom doesn't need money to have a good time.

have a good time
iyi vakit geçirmek
to oneself
kendisine özel
to oneself
kendine
enjoy oneself
mutlu olmak, eğlenmek
have a good time
İyi eğlenceler
have a good time
(deyim) eglenceli vakit gecirmek
to enjoy oneself

    Hyphenation

    to en·joy one·self

    Turkish pronunciation

    tı encoy wʌnself

    Pronunciation

    /tə enˈʤoi ˌwənˈself/ /tə ɛnˈʤɔɪ ˌwʌnˈsɛlf/
Favorites