to do, perform better than other person(s), place(s) or thing

listen to the pronunciation of to do, perform better than other person(s), place(s) or thing
English - Turkish

Definition of to do, perform better than other person(s), place(s) or thing in English Turkish dictionary

outdo
bastırmak
outdo
-i bastırmak
outdo
-i çok geride bırakmak
outdo
üstün gel
outdo
-den üstün olmak
outdo
geçmek
outdo
Geçmek, geride bırakmak, bastırmak; taş çıkartmak
outdo
geç

Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün. - The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.

Onlar sürekli olarak birbirlerini geçmeye çalışıyorlar. - They are constantly trying to outdo each other.

outdo
{f} üstün olmak
outdo
{f} yenmek
outdo
{f} (out.did, --ne) -i çok geride bırakmak, -den çok daha iyi bir performans göstermek; -i geçmek, -i bastırmak
English - English
outdo
to do, perform better than other person(s), place(s) or thing
Favorites