to continue, endure, be left, await

listen to the pronunciation of to continue, endure, be left, await
English - Turkish

Definition of to continue, endure, be left, await in English Turkish dictionary

remain
{f} aynen kalmak
remain
{f} kalmak

Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı. - The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.

Bu gibi durumlarda sakin kalmak en iyisidir. - In situations like these, it's best to remain calm.

remain
{f} artakalmak
remain
{f} geriye kalmak
remain
{f} artmak
remain
mevcut kalmak
remain
fazla kalmak
remain
{f} kal

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

Söz uçar, yazı kalır. - Words fly away, the written remains.

remain
zail olmamak
remain
baki kalmak
remain
{f} sürdürmek
remain
{i} kalıntı

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

Orada kalenin kalıntılarını hâlâ görebilirsin. - You can still see the remains of the fortress there.

remain
cenaze
remain
değişmeyip olduğu gibi kalmak
remain
kalıntılar

Orada kalenin kalıntılarını hâlâ görebilirsin. - You can still see the remains of the fortress there.

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

remain
{f} kalmak, durmak
remain
{f} olduğu gibi kalmak
remain
(fiil) kalmak, durmak, geriye kalmak, aynen kalmak, sürdürmek, artmak
remain
bakaya
English - English
{v} remain
to continue, endure, be left, await
Favorites