to cling closely together

listen to the pronunciation of to cling closely together
English - Turkish

Definition of to cling closely together in English Turkish dictionary

hug
{f} sarılmak

O, ona sarılmak istiyor. - She wants to hug him.

Tom Mary'ye sarılmak istiyor. - Tom wants to hug Mary.

hug
{f} kucaklaşmak
hug
sokulmak
hug
koçmak
hug
ayrılmamak
hug
sarılma

Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum. - I can't wait to hug you.

Sana sarılmama izin ver. - Let me give you a hug.

hug
kucaklama

Herkesin büyük bir kucaklamaya ihtiyacı var. - Everyone needs a big hug.

Bu akşam seni kucaklamak ve kahveye davet etmek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim? - I want to hug you and invite you to coffee this evening, how can I do that?

hug
sıkıca kucaklamak
hug
yakınından geçmek
hug
sevgiyle sarılmak
hug
{f} dört elle sarılmak
hug
bear hug çok sı
hug
{f} kucaklamak, sarılmak
hug
{f} bağrına basmak, sımsıkı tutmak
hug
{f} kıyıdan gitmek
hug
{f} benimsemek
hug
orsa gitmek
English - English
hug
to cling closely together

    Hyphenation

    to cling close·ly to·geth·er

    Turkish pronunciation

    tı klîng klōsli tıgedhır

    Pronunciation

    /tə ˈkləɴɢ ˈklōslē təˈgeᴛʜər/ /tə ˈklɪŋ ˈkloʊsliː təˈɡɛðɜr/
Favorites