to cause to bound or rebound; sometimes, to toss

listen to the pronunciation of to cause to bound or rebound; sometimes, to toss
English - Turkish

Definition of to cause to bound or rebound; sometimes, to toss in English Turkish dictionary

bounce
zıplamak
bounce
{f} sektirmek
bounce
{i} yüksekten atma
bounce
{f} fırlamak
bounce
{i} zıplama

Zıplamadan sonra topa vur. - Hit the ball after the bounce.

bounce
atılmak
bounce
atma
bounce
(Bilgisayar) geri dönme
bounce
hoplamak
bounce
{i} yansıma
bounce
sıçrama
bounce
hoplama
bounce
karşılıksız olduğu gerekçesiyle çeki iade etmek
bounce
{f} kovmak
bounce
{f} sepetlemek (Argo)
bounce
{f} girivermek
bounce
{f} k.dili. (çek) karşılıksız çıkmak
bounce
{f} zıpla

Onlar yukarı aşağı zıpladı. - They bounced up and down.

Zıplamadan sonra topa vur. - Hit the ball after the bounce.

bounce
dili ha
English - English
bounce
to cause to bound or rebound; sometimes, to toss
Favorites