to block or confuse a broadcast signal

listen to the pronunciation of to block or confuse a broadcast signal
English - Turkish

Definition of to block or confuse a broadcast signal in English Turkish dictionary

jam
sıkışıklık

Elektrik prizinde sıkışıklık vardı. - There was jam in the electric outlet.

Tom sıkışıklıktan çıkmama yardım etti. - Tom helped me out of a jam.

jam
tutukluk yapmak
jam
sıkıştırılma
jam
(Askeri) Tutukluk yapma (silah), karıştırma(k)
jam
(Askeri) TUTUKLUK: Otomatik bir silahta, ateşleme mekanizması gibi bir tertibatın çalışmasına engel olan sıkışıklık veya tutukluk
jam
bir araya sıkışm
jam
{f} yayını bozmak
jam
{f} sıkıştırmak
jam
bozmak
jam
{i} kolay şey
jam
{f} doğaçlama çalmak (caz)
jam
reçel/açmaz/kalabalık
jam
{f} basmak
jam
jam boz/sıkış/sıkıştır
jam
{f} kıstırmak
jam
{i} çocuk oyuncağı
jam
{i} reçel, marmelat
jam
(isim) reçel, sıkışıklık, izdiham, tıkanıklık, kolay şey, basit şey, çocuk oyuncağı
jam
bastırmak
jam
çalışmaz veya işlemez hale gelmek sıkışma
English - English
jam
to block or confuse a broadcast signal

    Hyphenation

    to block or con·fuse a broad·cast sig·nal

    Turkish pronunciation

    tı bläk ır kınfyuz ı brôdkäst sîgnıl

    Pronunciation

    /tə ˈbläk ər kənˈfyo͞oz ə ˈbrôdˌkast ˈsəgnəl/ /tə ˈblɑːk ɜr kənˈfjuːz ə ˈbrɔːdˌkæst ˈsɪɡnəl/
Favorites