English - Turkish
Definition of to bear or bring forth a calf in English Turkish dictionary
- calve
- parçalara ayrılmak
- calve
- buzağıla
İnekler her sabah buzağılarına süt verir.
-Cows give their calves milk every morning.
Buzağılar ve taylar onun için çocuklar gibiydi.
-The calves and the colts were like children to him.
- calve
- parçalara ayrılmak buzağı doğurtmak
- calve
- (fiil) yavrulamak (inek), buzağılamak, parçalamak (buzdağı vb.)
- calve
- {f} parçalamak (buzdağı vb.)
- calve
- doğur
- calve
- parçalamak
- calve
- {f} buzağı doğurmak, buzağılamak
- calve
- {f} buzağılamak
- calve
- parçalara ayırmak
- calve
- {f} yavrulamak (inek)
Related Terms
English - English
Definition of to bear or bring forth a calf in English English dictionary
- {v} calve
to bear or bring forth a calf
Hyphenation
to Bear or bring Forth a calfTurkish pronunciation
tı ber ır brîng fôrth ı käfPronunciation
/tə ˈber ər ˈbrəɴɢ ˈfôrᴛʜ ə ˈkaf/ /tə ˈbɛr ɜr ˈbrɪŋ ˈfɔːrθ ə ˈkæf/
Resimler
History
Favorites