Onunla evlenmek niyetindeydi.
- He intended to marry her.
Martyna ile evlenmek istiyorum.
- I want to marry Martyna.
Suzie ile evlenmek üzere değilim.
- I'm not about to marry Suzie.
Tom Mary ile evlenmek istemiyordu.
- Tom didn't want to marry Mary.
18 yaşından küçükler evlenemez.
- People under 18 cannot marry.
Keşke benimle evlense.
- If only she would marry me.
Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
- She wants to marry her daughter to a doctor.
Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
- Would you want your daughter to marry a guy like me?
His daughter was married some five years ago to a tailor's apprentice.