tired, exhausted

English - Turkish

Definition of tired, exhausted in English Turkish dictionary

Related Terms

deadbeat

kaldırım mühendisi

deadbeat

tembel kimse

exhausted, tired

Yorgun bitkin

exhausted, weary, fatigued, tired

Yorgun, yorgun yorgun bitkin

really tired, exhausted

Gerçekten, yorgun yorgun

deadbeat

bedavacı

deadbeat

{i} borcunu ödemek istemeyen kimse

deadbeat

{s} perişan

deadbeat

argo borçlarını ödemekten kaçınan kimse

deadbeat

başkalarının sırtından geçinen kimse

deadbeat

{s} bitkin

deadbeat

{i} avantacı

O, eden senin gibi bir avantacıya yardım etmek için zahmete girerdi? - Why would she go out of her way to help a deadbeat like you?

deadbeat

{i} beleşçi kimse

English - English

Definition of tired, exhausted in English English dictionary

{s} deadbeat