time now now

listen to the pronunciation of time now now
English - Turkish

Definition of time now now in English Turkish dictionary

now
şimdi

Şimdi havaalanındayım. - I'm at the airport now.

Saat şimdi yedi kırk beş. - It's quarter to eight now.

for a long time (now)
çoktan beri
for some time now
bir süredir
now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız? - Are you ready to order now?

Şu anda bir bira içiyorum. - I'm drinking a beer right now.

now
hemen

Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir fakat sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'i ziyaret etmeye gitmeliyiz. - It may seem like a crazy idea, but I think we should go visit Tom and Mary right now.

İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur. - I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.

now
{i} şu an

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam. - If it weren't for her help, I would not be alive now.

Asama yanardağı şu an hareketsiz. - Mt. Asama is now dormant.

from now on, from this time on
Artık, bu sefer gelen
from now on; from this time on
su andan itibaren, bu sefer itibaren
now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

up to this time, until now
up bu kez, şimdiye kadar
for a long time now
kaç zamandır
now
zaman zaman

Tom zaman zaman Mary'den haber alır. - Tom hears from Mary every now and then.

Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım. - I fall asleep in the class every now and then.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
English - English
now
now is the time
the right time is now
time now now
Favorites